12 Mayıs 2012 Cumartesi

e-kitap kitaba karşı


Her kitap alışımda kararsızlıkta kalmaya başladım. Biliyorum kitap sever çoğunluk böyle bir karşılaştırmayı kabul bile etmiyor. “Kitap kokusu, sayfaların sesi…” bu konudaki en sık kullanılan argümanlar. Bir yandan da elektronikçiler “kitap kokusu parfümü çıktı” diye internet geyikleriyle romantik okuyucularla dalgalarını geçiyorlar. Tabletlerde e-ink, sayfa sesi, font seçimi, not alabilme ve alınan notları düzenleyebilme gibi seçeneklerle kafalardaki soru işaretlerini hergün azaltıyorlar. Zaten bu yazının konusunu Amerika’daki bloggerlar 5 yıl önce eskitmiş durumda. Amazon.com, e-kitap satışlarının basılı kitapları geçtiğini söyleyeli 2 yıl olacak neredeyse… 

Biz hala inatla basılı kitap almaya devam ediyoruz evimizde. Güzel bir kütüphanemiz olsun, Duru’ya da güzel bir raf ayıralım diye hayal kuruyoruz. 
Bir yandan da gereksiz geliyor. El kadar harddisklerin içine yüzlerce film sığmadan önce aldığımız DVD’lerin kapladığı rafların gereksizliği gibi, yıllarca biriktirdiğimiz kitaplarımızın evde kapladığı yer de gözümüze batacak mı bir gün? El kadar bir harddiskte koskoca bir çekmeceyi kaplayan fotoğraflarımızı, bir duvarı ayırdığımız DVD filmleri, kaset döneminden beri sakladığımız müziklerimizi ve tüm kitapları sığdırmamız mümkün. Yani bir oda büyüklüğünde alan boşaltabiliriz neredeyse. Çetin işler bunlar… Öyle bir günde geçilmiyor e-yaşama. Evde kaset çalarımız olmamasına rağmen atamadığımız kasetlerimizden de, işletme masterı yaparken gaza gelip aldığımız strateji-finans-pazarlama kitaplarımızdan da daha vazgeçebilmiş değiliz hala. 

Ama Duru’nun oyuncakları her geçen gün daha geniş alana yayılıyor. Sanırım bi günde olmasa da yavaş yavaş elektronik yaşama geçeceğiz bizde. Gerçi etrafımdaki 3-4 yaşındaki çocuklara bakınca Duru’nun oyuncakları da yakında bir tabletle yer değiştirecek ya… Hayırlısı!       
  

3 yorum:

  1. Hic direnmeyin bence, insanin hosuna gidiyor hakikaten kitaplik vs. ama sus ya da dekorasyon esyasi degil onlar bir de oyle dusunun. Onemli olan okuduklariniz, onlardan size kalanlar. Digerlerinin yaninda belki cok farketmiyor ama agaclari da kurtariyorsunuz bir yandan. Ben 2-3 senede tasinan bir insan olarak, coktan vazgectim "ah sevgili kitaplarim"dan. en kiyamadiklarim dahi gozumde yok. babamdan hatira ayirdim 3 tane, onun disinda olacak is degil yani hepsini saklamak...

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle haklısın tümünde ama o geçiş Türkiye'de biraz daha yavaş oluyor. Benim gördüğüm kadarıyla Türkçe e-kitap arşivi en geniş olanlar idefix ve D&R. Ama onlar bile çok zayıf kalıyor. Daha çok popüler kitapları çıkarıyorlar. Bu kitapları elektronik almak bence de en doğru şey. Konu klasik romanlara gelince duygusallaşıyoruz işte. Dekorasyon eşyası değil de koleksiyon gibi görüyoruz sanırım. Belki bir gün bizde taşınmak zorunda kalırsak seninki gibi kökten bir temizlik yaparız:)

    YanıtlaSil
  3. dogru tabii, e-kitap olmazsa okuyacak e-kitaba gecis yapamazsin. aslinda ben de ancak ingilizce okumaya baslayinca gectim e-kitaba. turkiye'ye gelince yine aliyorum kitap...

    YanıtlaSil