30 Ekim 2016 Pazar

Beş Yılda Neler Değişti, Neler Aynı Kaldı

Blogdaki son yazımızdan bu yana hayatımızda öyle büyük değişiklikler oldu ki ve ayrıca yine çok büyük bir değişimin arifesindeyken; sadece bunlardan değil, hayatımızda sabit kalanlardan da bahsetmek istedim sana. Çünkü bazen bu farklılıklar ürkütür insanı, hatta senin yaşında bunlarla baş etmek çok daha zordur eminim. Sana sadece birkaç röper noktası vermek niyetim, çünkü yıllar geçse de, sen 10-20-50 yaşına gelsen de değişmeyecek şeyler de var, bunları bil istedim.

Okulun yeniden değişti bu sene. Gyboree, Meşe Palamudun ve  Freestepsten sonra Merak Eden Çocuklar okuluna başladın. Değişmeyen şey ise senin için bu ülkenin ve hatta bu dünyanın koşuşturmasından en uzak durmaya çalışan okulları seçme çabamız oldu canım kızım. Ödevle, sınavla, notla sana 'öğrenmek zorunda' hissettiren değil, sevdiğin-merak ettiğin ne varsa sonuna kadar onu kovalamanda yardımcı olacak bir okul seçmeye çalıştık hep. Bir de okullar değişse de arkadaşların aynı kaldı. Meşe Palamudu bu konudaki en büyük kaynak oldu. Maya, Ela, Batu, Öykü, Derin ve diğerleri hepimizin hayatının parçası artık...



Evimiz değişmese de odan oldukça değişti yıllar içinde; bir genç kız odasına doğru evrildi. Bebeklik yatağın gitti, altında oyuncak çekmeceleri olan kocaman bir yatak geldi. Legolarınla kasabalar kurmaya başladın. Kitaplığı her yıl daha da büyüdü, daha da büyüyecek gibi duruyor... Ama balerinli duvar kağıtların değişmedi. İkea'dan aldığımız plastik mavi masa ve kırmızı sandalyeler değişmedi, gardrobun üstüne çıkıp peluş oyuncaklarını aşağıya atma oyunun hiç değişmedi...



Ablaların değişti hayatımızda. Zema vardı önce. Doğduğun zaman başlamıştı sana bakmaya. Bizim evde kalmazdı, akşamları evine dönerdi. Sonra bir akşam oğlunun hastalandığını söyleyip gitti ve bir daha geri gelmedi. Sonra bizim yanımızda kalmasına karar verdik sana bakacak ablanın. Gülşen Hanım geldi, kısa süre kalıp gitti. Gül Abla geldi sonra. Sevdik onu hepimiz, o da bizi sevdi; seni hala çok seviyor, ama sanırım onunda gidip dinlenmesi lazım. Yeni bir abla gelir yakında evimize. Değişmeyen şey ailemiz olur.




Değişimin en büyüğü: sen abla oldun. Ailemiz dört kişi oldu; Deniz doğdu. Ne değişmedi biliyor musun? Bu bloğun ismi değişmedi. Biz hala iki çocuğuz ve sen bizim bebeğimizsin. Bu blog da sana ait. Gün gelir, biz bırakırız belki ama sen yazmaya devam edersin. Değişimler korkutabilir seni, hayatındaki sabit dayanaklarını hatırlamaya çalış bu yazıdaki gibi. Kardeş de insanın hayatındaki en büyük dayanağıdır ve bu hiç değişmez.

28 Ekim 2016 Cuma

Anne-Baba Benim Ne Zaman Kardeşim Olacak?

Dile geldiğinden beri sormaktan usanmadığın sorunun yanıtı değişmişti 2016'nın Ocak ayında ama çok sabırsız olduğunu bildiğimiz için söyleyemedik sana neredeyse beş ay. Sonra Kağan Kocatepe'nin ultrason odasında tanıştın Deniz'le. O karanlık odada parlayan gözlerini gördük annenle, dünyalar bizim oldu. Ona el salladın, beş ay sonra da kavuştunuz.



24 Eylül 2016'da sen abla oldun.