25 Kasım 2014 Salı

Münevver Sultan...

Uzun zaman gecmesi gerekti bu yaziyi yazmaya baslayabilmem icin...
Tikandim kaldim...
Onu yeterince güzel anlatamazsam diye korktum once...ya biseyleri atlarsam, unutursam?
Bu aksam Duru ile yanyana uyumak icin yataga girdigimizde seninle tipki ben 4 yasindayken yaptigimiz gibi el fenerini alip yorgani kafamizin ustune kadar cektik... Kikir kikir gülerken ona güzel hikayeler anlattim, isik oyunlariyla aydede ve yildiz yaptik...
Yildizlardan biri senden anneannem... sana el salladik ve eeen kocamanindan opucuk gonderdik...
Ulasti mi sana?
Dedeme kavustugun icin huzurluyum ama sultanim seni coook ozledim...
Her cuma elimde valizimle size gelip dedemi divana gonderdigimiz aksamlari ve saatlerce bana masal anlatmani...
Hayat ve burda dergilerini kirpip kirpip oyuncak yapmami ve senin gikini cikarmamani...
Pazar gunleri ritueli banyo saatinde beni sicak suyla yikamaktan pembo gibi cikarmani...
Evinin misafirlerle dolup tasmasini ve senin sen kahkahalarini...
Dedemin de oldugu, tum ailenin ayni masa etrafinda toplandigi mercimekli as & kadayifin oldugu pazar gunu aile yemeklerimizi...
Her daim bakimli, hayat dolu, en onemlisi de ask dolu halini...
Tanidigim en guclu kadindin Münevver  Sultanim...
Senin bana anlattigin guzel hikayelerini soz ben de Duruya anlatacagim...
Senden bahsedince yuzu aydinlaniyor Durunun ve sana koparip getirdigi sari papatyayi senin ne kadar sevdigini soylüyor...
Insan hic mi degismez anneannem...anne yarim...

2 an var aklimda...

Birincisi:Ben, dedem ve sen

Ikincisi:Duru ve sen...