21 Eylül 2013 Cumartesi

2 Yaşında Kreş...




Geçen hafta soruyorduk Duru’ya:

-              -   Sen Pazartesi nereye gideceksin?
-              -   Okû (l’yi yutarak ve u’yu incelterek)

16 Eylül sabahı onlarca evdekine benzer bir telaş evde... Biraz erken tabi bizim için ama uzun uzun düşünüp karar verdik kreşe başlatmaya kızımızı. Bir çok etkeni var. Gymboree’ye büyük heves ve istekle gitmesi, hem bizim hem de Zema’nın onun açık algısını ve merakını doyurmaya yetemememiz, Zema’nın bizi yarı yolda bırakabilecek olmasından korkmamız...

                                              


Neredeyse üç ay kreş araştırdık evimize yakın. Hepsine gittik, her biri ayrı güzel; minik kümesinden sebze bahçesine, İngilizce drama öğretmeninden enstrüman odasına kadar bir çok etkileyici şeyle karşılıyorlar gelenleri. Bizim kriterler biraz daha basitti. Kreş sahibi Özlenen Hanım’ın samimiyeti, anaç yapısı, tuvalet eğitiminde destek vereceklerine dair diğer kreşlere nazaran daha rahatlatıcı tutumu, başlangıçtaki uyum süreci için yaratıcı çözümleri nedeniyle Meşe Palamudu’nu tercih ettik. Zormuş böyle şeyleri seçmek. Kreş için bu kadar kafa patlattığımıza göre ilkokuldur, lisedir işimiz zor.




Salı akşamı ilk karnesi geldi kuzumuzun. Yazan üç satır yazıyı bile on defa okumuşuzdur. Öyle görünüyor ki, bizim veliliğe alışmamız Duru’nun öğrenciliğe alışmasından daha zor olacak.