22 Ocak 2013 Salı

1.5 Yaşında Disneyland’den Ne Anlar


‘Uzak mesafe, hiç uğraşmayalım gitmekle’ diye düşünüyorduk son ana kadar. Bir yandan da dibine kadar gidip fırsatı kaçırmak gibi geliyordu. İyi ki gittik, iyi ki Duru’yla o anları yaşadık.

Pusetine zorla oturttuğumuz için bize sinirli olan kuzu vardığımızda hala uyuyordu. Bunu fırsat bilip en azından hediyelik faslını aradan çıkaralım diye girişteki büyük mağazaya girdik. Duru uyku döngüsünden dolayı bir an gözünü araladı. Normalde 1-2 saniye sonra yeniden dönmesi gerekiyordu tatlı uykusuna. Büyük ihtimalle gözleri açıkken gördüğü rüya uykusundakinden çok daha büyüleyici geldi ona. Bir daha gözlerini kapatır mı? Oyuncaklar arasında kendini kaybetti.

Alışverişi sonraya bırakıp parkın içine yürüdük. Başlıktaki soruyu sorduğumuza utanmamız gerekir. çevresine bakındıkça bir annesinin kucağına gidip onun boynuna sarılıyor, bir benim yanağıma ıslak ıslak öpüyor. Bırakın anlamayı bu gün için bize teşekkür etmesini bile bilecek kadar büyümüş işte.

Maskot sincapla fotoğraf çekildik, sonra tam Goofy’nin yanına giderken tüm kahramanlar ortalıktan kayboldu. Birden görevliler tüm caddeleri boşaltmaya başladı. Bizi büyük bir sürpriz bekliyormuş. Akşamüzeri yapılacak olan geçit sanırım beklenen yağmur nedeniyle erkene alınmıştı. Christmas ve yeni yıl şarkıları, havada uçuşan gerçeğinden farksız kar taneleri ve danslar unutulmazdı. Geçit anında çektiğim birkaç videoyu kuzunun izlemek istemediği gün neredeyse hiç yok. Her gün o anları yeniden hatırlamak istiyor. Bu sayede i-phone kullanmayı bile çözdü diyebilirim.

Geçit bittikten sonra Paris’te küçüğüne bindiği dev atlıkarıncayı fark etmesi uzun sürmedi. Atlıkarıncadan indikten sonrada Mickey Mouse ile tanışma vakti gelmişti. Sabırsız sabırsız sıra beklerken perdeye yansıtılan eski Donald Ducklı, Goofyli, Plutolu filmleri şaşkın şakın izledi. Uzaktan çığlıklar attığı Mickey’den yanyana gelince biraz ürktü ama babasını araya alarak onunla da fotoğraf çektirdi. Bunca koşturmadan sonra da birkaç dakika içinde uyuyakaldı. O uyurken biz de sabah onun kucakladığı ne kadar oyuncak varsa poşetlere doldurup Paris’teki son gecemizi geçirmek için odamıza geri döndük. Disneyland tüm Paris gezimizde yaptığımız en doğru tercih oldu. Darısı Orlando’nun başına.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder