Ben Romanya’da çalışıyorum 5 sene kadar önce. Selcan skype’ta konuşurken
“benim dudağım şişiyor sanırım” yazmıştı birden. Ece ve Barış’ın anlattığı
kadarıyla o akşam hastaneye gittiklerinde Hitch’teki Will Smith’in yüzü gibi şişmiş
Selcan’ın yüzü. Ben de 25 yaşına kadar allerji nedir pek bilmezdim. İstanbul’da
bir bahar günü havada uçan tozları hayran hayran izlerken onların benim için
yaptıkları hain planlardan haberim yoktu. O gün bu gündür herkesin en sevdiği
kapkara yağmurlu günlerden sonra gelen eşsiz bahar günleri benim için kabus
olmuştur.
Konuştuğumuz doktorlarda bebeklerde allerjiyi genetik olarak tanımlıyordu.
Yani bizim gibi bir çiftten allerjik olmayan bir bebek dünyaya gelmesi biraz
zordu. Duru yaklaşık 3 aylık olmuş, kolik atakları kaybolmaya yüz tutmuş ve
nispeten rahatlamıştık. Sonra vücudunda giderek yayılan kızarıklıklar ve
döküntüler farketmeye başladık. Öncelikle bir kan testi yapıldı. İlk bakılan
şey süt allerjisiydi ama testte çıkmadı. Ama işin kötü tarafı testte çıkmaması
süt allerjisi ihtimalini tamamen kaldırmıyordu masadan. Konulan teşhis “Atopik
Dermatit”. Daha çok bebeklerde görülen bir çeşit egzama. Vücudun sürekli nemlendirilmesi
gerektiği, banyo sayılarını azaltmamızın faydası olacağı gibi uyarılar
geldi.
Döküntüler kontrol altına alınmıştı ama tamamen de geçmiyordu. 6. ayı
doldurduktan sonra Aptamile başlattı bize doktorumuz. İşte o zaman döküntüler
neredeyse yara haline geldi. Doktorumuz 3-4 gün kadar çok yüzeysel olarak
kortizonlu krem kullanacağız, merak etmeyin 5 güne kadar kana karışmaz dedi.
Kullanmazsak ve allerjisi ilerlerse ileride astıma çevirebilceğini söyledi. Çok
gönülsüz ve moralimiz bozuk olarak kullandık kremi 3 gün ve neyse ki
toparlandı. Ama biz artık daha fazla önlem almamız gerektiğine karar verdik ve
bebeklerde allerji ve beslenme uzmanı bir profesörün kapısını çaldık. Doktor o
dönemde sıklıkla karşılaştığımız kabızlığı da diğer belirtilerin yanına koydu
ve Duru için “çoklu besin allerjisi” tanısı koydu. Elimize uzun bir liste verdi:
- Duru’nun maması allerjik bebekler için özel üretilen Neocate ile değiştirildi. Geri kalanlar Selcan’ın yasaklı listesi
- Her tür süt ürünü
- Çiğ domates
- Yumurta beyazı
- Fındık – fıstık
- Susam, tahin (Süt arttırıcı olarak Selcan’a hergün susamlı krokan, tahin-pekmez yediriyorduk)
- Turunçgiller
- Çilek – böğürtlen gibi meyveler ve bunların reçelleri (o zaman kullandığımız süt arttırıcı hamile çayı ve Duru’nun kabızlığı için kullandığımız Biogaia damla böğürtlen aromalı olduğu için yasaklandı)
Duru ile ilgili en büyük problem Aptamil gibi tadına bayıldığı bir mamayı
bırakıp, bebeklerin çoğunun nefret ettiği Neocate’e geçmek oldu. İlk olarak
içine biraz pekmez karıştırdık ama banamısın demedi, vinç gelse ağzını
açamayacak haldeydik. Sonra Starbucks’tan vanilya şurubu aldık ve mama kabusu
sona erdi.
Asıl eziyet annesineydi. Diğer öğünler hadi neyse, kahvaltılarda sevdiği
herşeyden vazgeçmek zorunda kaldı aylarca. 9-10 ay gibi bir gün keçi peyniri,
bir gün domates gibi ufak denemelerle normale dönmeye başladı. Hala %100
sınırsız davranamıyor. İnek sütüne hiç başlamadı mesela. Duru’ya da henüz ne
inek ne keçi sütü ürünleri veremiyoruz. Bu günlerde yumurta beyazına ve birkaç
hafta içinde balık etine başlayacağız.
Vanilya şurubunu kaç damla koyuyordunuz??
YanıtlaSil