Emre: Herkese merhaba, hoşgeldiniz.
Can: Merhaba, hoşgeldiniz.
Emre: Merhaba Can, uzun zaman oldu görüşmeyeli. Seni
çok özledim!
Can: Gerçekten mi?
Emre: Tabi
ki özledim sen benim arkadaşım değil misin? Birlikte oyuncaklarla oynamayı
özledim, parta yanyana salıncaklarda sallanmayı özledim, kaydıraktan sırayla
kaymayı özledim. Hem biliyor musun tahterevallide kendi kendime oynayamıyorum.
Sen olmayınca beni babamın indirip kaldırması gerekiyor, o da seninle
oynadığımız kadar zevkli değil.
Can: Haklısın
Emre, ben de seninle oynamayı çok özledim. Ben yokken neler yaptın?
Emre: Görüşemediğimiz zamanda bir çok yeni şey öğrendim ben.
Mesela artık bütün yemeklerimi çatal ve kaşıkla yiyorum ve tabağımdan dışarıya
hiç dökmüyorum.
Can: Aaa,
ne güzel. Benim de biraz bu konuda çalışmam gerekiyor sanırım.
Emre: Bir
de tenis oynamayı öğrendim ben. 2 raket ve balonla oynuyoruz. Ben elimdeki
raketle balonu babama doğru vuruyorum, o da bana doğru.
Can: Bana
da öğretir misin?
Emre: Öğretirim
tabi, hem babam uzun olduğu için zor oynuyoruz. Seninle boylarımız aynı olduğu
için daha rahat oynarız. Bir de bisiklete binmeyi öğrendim ben. Ama onu dedem
öğretti.
Can: Peki
bugün oyunda bize öğreteceğin bir şeyler öğrendin mi?
Emre: Hım,
düşüneyim bakalım... Buldum, isterseniz size şekilleri öğretebilirim.
Can: Hangi
şekilleri?
Emre: Kareyi,
daireyi ve üçgeni. Onları öğrenmek için çok tatlı üç arkadaşla tanıştım ben.
İsterseniz sizinle de tanıştırabilirim.
Can: Harika
olur. Bak şimdi iyice merak ettim kim acaba bu üç arkadaş?
Emre: Kare,
daire ve üçgeni öğrenmek için sana en iyi kim yardım edebilir? Tabi ki bay daire,
bayan üçgen ve bay kare!
Can: Aaa,
gerçekten onlar mı?
Emre: Evet.
Bak teker teker tanıştırayım sana. Buradaki kırmızı olan bayan üçgen. Bir, iki
ve üç köşesi olduğu için ona üçgen diyorlar.
Can: Aaa,
ben aslında onu biryerden hatırlıyorum.
Emre: Tabi
ki hatırlarsın. Çevremizde pek çok şey onun şeklindedir. Bak Duru’nun bu
oyuncağı mesela üçgen. Bu tahta oyuncak da üçgen. Bak bu kırmızı noel baba
şapkası da üçgen.
Can: Gerçekten
ne kadar çok üçgen eşya varmış.
Emre: Bak
onun yanındaki sarı renkli ise Bay Daire. Çevrende en çok onun şeklini
görürsün.
Can: Neler
dairedir Emre?
Emre: Bak
mesela bu para daire. Şu top da daire. Güneş de daire. Bu tabak da daire.
Can: Ne
çok yuvarlak şey varmış.
Emre: Bak
bu üçüncüsü de Bay Kare. Onun birbirine eşit dört kenarı vardır.
Can: Ondan
da çok var mı çevremizde?
Emre: Tabi
ki çok var. Bak Duru’nun bu oyuncağı kare. Bu kağıt peçete de kare. Bak bu lego
da kare.
Can: Harika!
Bay Kare, Bayan Üçgen ve Bay Daireyle tanışmak çok iyi oldu. Artık tanıdığım
bir çok şeyin şeklini de biliyorum.
Emre: Öğrenip
öğrenmediğini görmek için bir kaç soru sorabilirim sana.
Can: Olur,
sor hadi!
Emre: Duru’nun
Küçük Koala kitabının şekli ne?
Can: Hım,
kitabın şekli hangisi acaba.
Emre: Dikkatli
bak, kitabın şekli Bay Daireye mi benziyor, Bayan Üçgene mi yoksa Bay Kare mi?
Can: Bay
Kareye benziyor. Evet bu kitabın şekli kare, Kare!
Emre: Bravo!
İkinci soru... Mutfağın duvarındaki saatin şekli ne?
Can: Hatırlamıyorum
ki ben o saati.
Emre: Kim
bakıp gelmek ister.
Duru: Ben,
ben!
Emre: Haydi
öyleyse, bak da gel bakalım Duru. Duvardaki saat ne şeklinde...
Geldin
mi Duru? Şimdi düşün bakalım Duvar Saati kime benziyor du? Bay Daireye mi ,
Bayan Üçgene mi, yoksa Bay Kare mi?
Duru: Bay
Daireye.
Emre: Aferin
Duru. Evet saat daire şeklindedir. Şimdi son soruya geldik. Bu kek dilimi hangi
şekilde? Bu soruyu bilen kek dilimini kazanır.
Duru: Üçgen.
Emre: Aferin
Duru. O zaman bu kek dilimini sen kazandın. Bu günlük bu kadar olsun.
Hoşçakalın!
Can: Hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder