Yapmayalım etmeyelim desek de bazen başka çocuklarla
kıyaslarken buluveriyoruz kendimizi. Ben genellikle “nasılsa yürüyecek 1 ay
önce 1 ay geç ne fark eder, emziği bırakmayan çocuk mu var, kucağa alışırsa
alışır üzmeye değmez kuzumu” diye işe daha rahat bakan taraf gibi görünsem de hep
bu sorunları ilk kafasına takan oluyorum nedense. Konuşma konusunda da gayet
rahattım ama 2 hafta önce mahallede yaşıtı arkadaşlarından birinin konuştuğu
kelimeleri duyunca Selcan da ben de bir miktar telaşa kapıldık. Anlama
konusunda hiç problemimiz yok, anlaması gereken-gerekmeyen her şeyi anlıyor. Ama
işte doyumsuz anne babaya yetmiyor...
Genelde ıghh ıghhh’larıyla derdini anlatmaya alışan kuzu “anne-baba-teyze”
ile hızla giriş yaptığı kelimeler dünyasında birden frene basmıştı. Hatta daha
önce yazdığım gibi annesinin işe girdiği dönemde baba ve teyze de kayboldu ve
biz sadece “anne” ile adını 100 farklı tonda söyleyebildiği “Pepee” ile
yetinmek zorunda kaldık. “Baba” geri döndü ama “teyze” hala yok.
Yürüme konusunda da tam aynı telaşa kapılmışken Duru vitesi
hızlı büyütmüştü. 2 hafta içinde sözcüklerde de benzer bir ivme yakaladı. Tabi
ki bizi biraz telaşlandırıp harekete geçmek daha keyifli olsa gerek... Şimdilik
–bizim yakalayabildiğimiz- aklıma gelen kelimeler şunlar:
anne/anni
babaaaaa (bu arada şantiyenin önünden geçerken bayılarak
izlediği kulevinçler için de hep ‘babanın vinçleri’ dendiği için gördüğümüz tüm
kulevinçlerin de ismi baba)
Hayat (anneanne)
Dede
Pa-ta-tes
Onû/bûnû (hangisini
istiyorsun sorusuna cevap olarak)
Parka (hem park, hem parka anlamında-nereye gitmek
istiyorsun sorusunun yanıtı)
Tfuu (su)
Kaka (kaşık)
Tâmâm
Kedi
Hovhov (biraz genizden, daha çok uzaktan havlayan bir
köpeğin sesi gibi)
Tik-tak
Am-ma (emzik)
Mama (bunu yemek getiren motorlara da söylüyor)
At-ti (birden çok anlamı var: çöp atmak, top atmak,
top)
Inek de dedi, ben duydum :))
YanıtlaSil:)) abaa (abla) ve bay bay'ı da unutmuşum.
Silçii-çeek
YanıtlaSildop (top)