Benim canım kızım, 2017 bloğa yazı koymadığımız ilk yıl
olmuş. Tatlı telaşlar ile dolu dolu geçtiği için şaşırmamak gerekiyor.
En son yazdığım yazıda Gül Abla’nın gideceğini söylemiştim.
Ne yazık ki öyle oldu ve 2017 Ocak ayının sonunda memleketi Bulgaristan’a döndü
Gül Ablamız. Arayıp konuşuyoruz arada bir, hatta bir defa yanımıza seni görmeye
bile geldi. Belli mi olur, belki bu sene biz gideriz yanına.
Sonra kısa süre başka bir Gül Abla geldi gitti, daha sonra
Sabahat Ablan… Neyse ki artık alıştın sen de bu değişikliklere. Zaten vaktinin
çoğu Merak Eden Çocuklar okulunda geçiyordu, hafta sonları da balede.
Kardeşinin henüz seninle oynayamayacak kadar küçük olmasına içerliyordun biraz,
ama o günler de yakın diye avutuyorduk kendimizi.
Sonra birden büyük bir sürpriz çıktı karşımıza. 2017
Temmuz’undan itibaren İzmir’li olduk yeniden. Bahçeli, kocaman bir ev çıktı
karşımıza ve bu güzel evde, bütün akrabalarımızın yanında yaşamayı seçtik.
Elbette İstanbul’daki arkadaşlarını (en çok Ela’yı); Zorlu’nun parkını ve
okulunu özlüyorsun ama bence sana da iyi geldi burası. Yaz-kış sitenin içinde
scooter’ınla gezebiliyorsun, kafan bozulunca Müge Yengene (Yengeç) gidip
derdini ona anlatıyorsun, Cuma akşamları çantanı koluna takıp anneannene
kalmaya gidiyorsun…
Ablalar değişir biz hep buradayız demiştik ya, Sabahat Ablan
İzmir’de bizimle kalmaya devam edemedi. Eşinin yanına İstanbul’a döndü ama
olsun, kısa süre sonra güzel bir haber aldık: Şimdi onun da kendi bebeği oldu.
Bizim evimize de Şeyda Ablan geldi.
Sen İzmir’de ilkokul 1.
Sınıfa Gelişim Kolejinde başladın. Hayatının en önemli adımlarından birini
attın ve okumayı öğrendin. Hızla büyüyorsun canım kızım, bize her gününü dolu
dolu yaşatarak büyüyorsun.